O gün, kahraman Mehmetçik, DEAŞ terör örgütüne karşı gerçekleştirdiği sızma operasyonuyla sadece bir tepeyi değil, aynı zamanda bir milletin onurunu, geleceğini ve kutsal vatanını savundu.
El-Bab, Suriye’nin kuzeyinde stratejik bir konuma sahipti ve bu bölgenin kaderini belirleyecek öneme haizdi. Akil Tepesi’nde verilecek mücadele, El-Bab’ı teröristlerden temizlemenin ötesinde birçok yerleşim yerinin özgürlüğüne kavuşmasını sağlayacaktı. Bu nedenle, Akil Tepesi’nde elde edilecek zafer, sadece bir operasyonun başarıyla sonuçlanması değil, aynı zamanda gelecekteki büyük bir devrimin önünü açma anlamı taşıyordu. Eğer o gün Akil Tepesi düşseydi, Türkiye’nin Suriye’deki varlığı ciddi anlamda tehdit altına girebilir, 8 Aralık 2024’te gerçekleştirilecek büyük devrim asla gerçekleşmeyebilirdi.
Bu destanın en ağır bedellerinden birini, Türk milletinin kahraman evlatlarından Binbaşı Bülent Albayrak ödedi. Akil Tepesi’nde yürütülen operasyonda şehit düşen Binbaşı Bülent Albayrak’ın adı, tarihe kazınan bu mücadelenin manevi değerini yaşatmak amacıyla Akil Tepesi’ne verilmiştir. O günden itibaren bu tepe, “Albayrak Tepesi” olarak anılmaya başlamıştır. Aziz şehidimizin kanı ile sulanan bu kutsal toprak, bizlere vatan sevgisinin paha biçilemez değerini bir kez daha hatırlatmıştır.
Türk askeri, El-Bab’da yalnızca silahıyla değil, inancı, azmi ve vatan sevgisi ile de mücadele ediyordu. Akil Tepesi’nde Mehmetçik’in gözlerinde kararlılığın ve vatan sevgisinin parıltısı görünüyordu. O gece, ayın soğuk ışıkları altında yankılanan tekbir sesleri, bir milletin sönmeyen umutlarının haykırışıydı. Kahramanlarımız, dağları aşarak, mermilere göğüs gerip canlarını ortaya koyarak milletimizin kaderini yeniden yazdı. İşte o gece, tarihimize “En Uzun Gece” olarak yazılmıştır.
Bu zorlu mücadelede hayatını kaybeden kahraman şehitlerimizin fedakarlıkları, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin en büyük delilidir. Onların sayesindedir ki, bugün bu bayrak göklerde özgürce dalgalanmaktadır ve milletimiz huzurla yaşamaktadır. Şehitlerimizin fedakarlıkları, sadece geçmişimizi değil, aynı zamanda geleceğimizi de aydınlatan birer meşaledir. Bu sebeple, onların aziz hatıralarını daima yaşatmak ve emanetlerine sahip çıkmak boynumuzun borcudur.
Bugün Albayrak Tepesi’ne baktığımızda yalnızca bir tepe değil, aynı zamanda vatan sevgisinin, cesaretin ve fedakarlığın abideleşmiş halini görmekteyiz. Türk milleti, kahraman gazilerimize ve şehitlerimize her daim minnettardır. Gazilerimizin cesareti ve fedakarlıkları, bu milletin kalbinde sonsuza dek yaşayacak. Onların mücadelesi, milletimizin istiklal mücadelesindeki kararlılığını bir kez daha dünyaya göstermiştir.
Ey şehit oğlu şehit! İsteme benden makber; sana ağuşunu açmış bekliyor peygamber.
Bu kutlu mücadelede şehadet şerbetini içen tüm kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Ruhunuz şad, mekanınız cennet olsun. Rabbim, bizlere de sizlerin izinden gitmeyi ve şehadet mertebesine ulaşmayı nasip eylesin.
Vatan sağ olsun!
News
