HERKES GİTTİ, ONLARIN YERİ DEĞİŞMEDİ: MÜDÜR ÇİFT İÇİN YENİ GELİŞME
Kutsal topraklarda hacı adayları için önemli bir ziyaret yeri olan Arafat, Hazreti Adem ile Hazreti Havva’nın yeryüzünde buluştuğu ve ilk tövbenin kabul edildiği yer olarak biliniyor. Umre vazifesini yerine getirmek üzere kutsal topraklara giden Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Arafat ve Rahmet Tepesi’ni görüntüledi. Ünsal, bölge hakkında Türkiye’nin değerli din adamlarından Adem Şener Hoca’dan bilgi aldı.
Adem Şener Hoca, Arafat’ın hacı adayları ve Müslümanlar için taşıdığı önemi vurgulayarak, “Arafat’ta vakfe olmazsa, hac olmuyor” dedi. Hoca, Arafat’ın Adem Aleyselam ve Havva’nın yeryüzünde ilk buluştukları yer olduğunu ifade etti. Haccın en önemli rüknü olan vakfenin yapıldığı Cebel-i Rahme, haccı gerçekleştirenlerin ziyaret ettiği önemli mekanlardan biri olarak öne çıkıyor. Sıcak havaya rağmen günün her saatinde ziyaretçilerle dolup taşan tepeye, merdivenlerle kısa sürede ulaşan hacı adayları burada dua ediyor.
Sadullah Ünsal ve eşi Meryem Ünsal, umre vazifesini yerine getirmek için Arafat’ı ziyaret etti. Burada Adem Şener Hoca, Arafat’ın önemine işaret ederek bu bölgeye Hz. İbrahim (s.a.v) tarafından isim verildiğini belirtti.
“Şeytanın en çaresiz olduğu gün Arefe günüdür”
Şener Hoca, Arafat’ın Hz. Adem ve Havva’nın yeryüzündeki ilk buluşma noktası olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Arafat’tayız. Gördüğünüz yeşillikler, burada yer alan Arafat meydanı. Hacılar, 9. günde buraya geliyor ve öğle ile ikindiyi burada kılıyorlar. Arafat’ta vakfe farzdır; vakfe olmazsa, hac olmuyor. Her bir ülkeye ait çadırlar burada bulunmaktadır. Sol tarafda Kabe yer alıyor. Arefe günü, günahların döküldüğü ve Müslümanların toplandığı yerdir. Şeytan Arefe günü en çaresiz haldedir. Günahlar burada temizlenir. Adem Aleyselam ve Havva, yasak meyveden yedikten sonra yeryüzüne indirilir ve uzun süre birbirlerinden uzakta tövbe ederler. Affedildikten sonra, yeryüzünün ilk buluşma noktası olan buraya götürülürler. ‘Arafat’ ismi buraya verilmiştir. Sonrasında Kabe’ye yönelirler.”
“Arafat; güzel kokulu mekan demektir”
Adem Şener Hoca, Arafat’a dair tarihsel hadiseleri şöyle anlattı: “Burada Tufan hadisesi sonrasında Hz. İbrahim (s.a.v) eşiyle Mekke’ye gelir. Kutsal belde Neşv-ü Nema bulur. İbrahim (s.a.v), Filistin’de Sare validenin yanında yaşarken ikinci eşi Hacer ile de İsmail’i ziyaret etmek için gelir. Burada bir rüya görüyor. Rüyasında Hz. İbrahim’e burada oğlunu kurban etmesi hatırlatılır. Öncelikle bunu şeytani bir düşünce olarak değerlendirir, fakat ardından bu rüyanın hak olduğuna inanır. Üçüncü gece rüyasının gerçek olduğunu anlar. İbrahim (s.a.v) döneminde bu bölgeye Arafat ismi verilir. Cebrail (s.a.v) Kabe’yi inşa ettikten sonra İbrahim’e, “burayı tanıdın mı?” diye sorar. İbrahim (s.a.v) Arapça olarak “evet, burası Arafat” der. Bazı rivayetlere göre, hacılar buraya geldiklerinde günahları dökülür ve mis gibi kokulara bürünür. Bu nedenle Arafat, ‘güzel kokulu mekan’ olarak anılmaktadır.”
Arafat ve Rahmet Tepesi
Mekke’nin 25 kilometre doğusunda yer alan Arafat, hacının en önemli rüknü olan vakfenin yapıldığı alandır. Cebel-i Rahme, Arafat’ın yaklaşık 14 kilometrekarelik kuzey bölümünde bulunmaktadır. İslam kaynaklarına göre, son peygamber Hazreti Muhammed’in Arafat vakfesini Cebel-i Rahme yakınında gerçekleştirdiği kaydedilmektedir.
Editör: Tuğba Aksoy
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.