Yeter artık, zaman değişim zamanıdır.
Savunma bakanlığı nedir, ne anlama gelir? Bu yapının tamamen kaldırılması ya da adının köklü bir şekilde değiştirilmesi gerekmektedir. Artık bizlere, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığı yüklenmiş durumda ve bu durum bizleri sürekli savunma pozisyonunda tutmaktadır.
Hepimiz biliyoruz ki bu yılan, gizlendiği delikten kafasını çıkararak, zehirli dilini uzatıp vücudumuzu sokmakta ve zehrini akıtmaktadır. Ancak şimdi, bu yılanın çıkışları artmakta ve zehrini daha fazla yaymaya çalışmaktadır.
Bu durumun değişmesi şart. Yılanın kafasını yuvasından çıkmadan yakalamak ve koparmak gerekiyor.
Değişim kendimizde ve kurumlarımızda başlamalı, sadece isim değişikliği değil, tüm değerlerin içeriği ve işleyişi de köklü bir şekilde gözden geçirilmelidir.
Artık dişe diş mücadelenin evresi başlamaktadır. İyilik ve kötülüğün savaşı, ancak bu bilinçle mümkün olacaktır.
Atılacak her adım ve düzenlenecek her plan, iyilik adına olmalıdır. İnsanlığı zulüm karşısında ayağa kaldıracak ve vicdani bir inanç yapısını oluşturacak bir sistem kurulmalıdır.
Amaç sadece zulmün yer değiştirmesi değil; iyiliği hayata hakim kılacak bir yapı oluşturmak ve sürekli hareket halinde olmak zorundayız.
Bunu kesinlikle hayata geçirmeliyiz. İblise karşı harekete geçen bir yapı inşa edilmeli, bu yapı savunmadan çıkarak, harekete geçmelidir.
İyilik adına özgür ve bağımsız bir şekilde ayağa kalkarak, sahip olduğu özgür düşünceyi insanlık yararına taşımaya devam etmelidir.
Fikirleri özgür, inançları da hür olmalıdır; tüm fiziki hazırlıklar da yapılmalıdır.
Aslında bu değişim, bir avuç genç tarafından Aksa tufanı ile başlatıldı. Cesur ve yürekli bir eylem sergilediler.
Başlangıçta bu eylem, pek çok kişi tarafından anlaşılamadı; şaşkınlık içinde birbirlerine bakmaları bunun göstergesi oldu.
Uzun bir aradan sonra ilk defa bir grup, iyilik adına, vicdan ve yürekle savunmadan çıktılar ve atağa kalktılar.
Yılanın deliğine girerek zehirli dilini kopardılar. Zulme karşı akıllı hazırlıklarla hareket ettiler.
Asla esir olmamak için, tamamen kendilerinin ve tüm insanlığın özgürlüğü için bu yolculuğa çıktılar.
Ancak ne yazık ki, teslimiyet ve savunma kültürüyle yetişmiş kişiler ve kurumlar, bu gençleri hainlikle, terörizmle suçladılar. Ancak bu, korkakça bir tutumdu ve bu durumu birçok kişi gözlemlemekte.
Fakat bu gençler, insanlığa büyük bir ders verdiler ve iyiliğin sesi olan binlerce genci harekete geçirdiler.
Biz özgürüz, dediler; zehirli dillerin akıttığı bu zehre daha fazla kanmayacağız.
Bu değişim ve hareketlilik, kurumsal yapıları da etkisi altına alarak seslerin yükselmesine sebep olmaktadır. Az çok, bu eylem başladı.
Artık sesimizi yükseltiyoruz, yılanların deliklerini arıyoruz. Bu deliklere müdahale ederek, zehirli dillerin kökünü kazımak istiyoruz.
Bu çabanın sonucunda, yılanlar dışarı çıkmak zorunda kaldıklarında, saldırgan bir tutum sergilemekte, zehirlerini yaymak için çabalamaktadırlar. Ancak bu yılanlar artık savunmadadır ve öyle
News
