HAFİF YAĞMUR
SABAHA KALAN SÜRE
Uyku bozuklukları ve trafik güvenliği arasındaki ilişki konusunda uzmanlar uyarıyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Emir Ruşen’e göre, uyku apnesi olan bireylerde trafik kazası riski diğer sürücülere göre üç kat daha fazla. Bu durum, uyku sırasındaki solunum duraklamaları ve gündüz aşırı uyku eğiliminden kaynaklanmaktadır.
Uyku apnesi, gece boyunca tekrarlayan solunum duraklamaları ve oksijen seviyesinin düşmesi ile karakterize edilen önemli bir sağlık sorunudur. Dr. Ruşen’e göre, bu durum gece uyku kalitesini bozmasının yanı sıra gündüz yorgunluk ve dikkat eksikliği gibi sorunlara yol açabilir, bu da sürücüler için potansiyel bir tehlike oluşturabilir.
Uyku apnesi hastalarında genellikle gece horlama ve gündüz aşırı uyku hali gibi belirtiler görülür. Dr. Ruşen, bu belirtilerin sürücülerin dikkat dağınıklığı yaşamalarına neden olabileceğini ve bu durumun trafik güvenliğini olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor.
Uyku apnesi risk faktörleri arasında obezite, boyun çevresinin genişliği, sigara ve alkol kullanımı gibi etkenler yer alır. Dr. Ruşen, uyku apnesi riskini azaltmanın kilo verme ve sağlıklı yaşam tarzı seçimleri yapmakla mümkün olabileceğini vurguluyor.
Uyku apnesinin tanısı, genellikle gece boyunca yapılan uyku testleri ile konulmaktadır. Dr. Ruşen, uygun tedavi seçeneklerinin belirlenmesi için bu testlerin önemli olduğunu ifade ediyor. Tedavi seçenekleri arasında CPAP cihazı ve cerrahi müdahaleler yer almaktadır.
Uyku apnesi tedavi edilmediği takdirde kalp-damar hastalıkları ve metabolik bozukluklar gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Dr. Ruşen, düzenli tıbbi kontrol ve doğru tedavi yöntemlerinin bu riskleri azaltabileceğini belirtiyor.
Uyku apnesi farkındalığının artırılması, bireysel ve toplumsal sağlık için önem taşımaktadır. Dr. Ruşen, bu farkındalık sayesinde uyku apnesi ile mücadele eden bireylerin daha sağlıklı yaşam sürmelerinin ve trafik kazalarının önlenmesinin mümkün olabileceğini vurguluyor.
Bildirimler