DOLAR 39,1916 -0.1%
EURO 44,7932 0.17%
ALTIN 4.216,391,64
BITCOIN 40919770.43765%
Bolu
18°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Türkiye’nin Doğurganlık Hızı OECD’nin Altında!

Türkiye’nin Doğurganlık Hızı OECD’nin Altında!

ABONE OL
Nisan 30, 2025 15:27
Türkiye’nin Doğurganlık Hızı OECD’nin Altında!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

AK Parti MKYK Üyesi ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, TBMM’de gerçekleştirdiği gündem dışı konuşmada Türkiye’nin doğurganlık hızının, OECD (Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü) ortalamasının altına düştüğünü belirtti. Bu durumu eleştirerek, “’Aileyi parçalamayı öneriyoruz’ diye pankart açanlar ile kürtajı doğum kontrol yöntemi olarak görenler aynı düşüncede olamaz.” şeklinde ifade etti.

Keşir, Türkiye’nin doğurganlık hızının kritik eşikler altında seyrettiğini vurgulayarak, TBMM’de yaptığı konuşmada şunları aktardı:

“TÜİK’in 2018 projeksiyonuna göre 2023 doğurganlık beklentisi 1,99 olarak öngörülmüştü; ancak gerçekleşen oran 1,51 oldu. OECD’nin doğurganlık ortalaması ise 1,58. Bu durum, Türkiye’nin ilk kez OECD ortalamasının altına düştüğünü gösteriyor. OECD’nin en yüksek seviyesinde yer alan 3 doğurganlık hızı ile İsrail, kendi ülkesinde nüfus artışını teşvik eden politikalar uygularken, Gazze’deki anne ve bebeklerin hayatlarını kaybetmesiyle Filistin nüfusunu azaltma yöntemlerini tercih ediyor.”

“Nüfus artırıcı politikalara itiraz edenler, bu araştırmayı göz ardı etmemeli.”

Doğurganlık hızında iki önemli eşikten bahseden Keşir, “2.1’in altında kalındığında nüfus yaşlanıyor, 1.9’un altına düşmesi durumunda ise geri dönüşü olmayan bir tablo ile karşı karşıyayız. Hızla kırsaldan kente göç yaşanması, doğurganlık hızındaki değişim üzerinde etkili oldu. Örneğin, İngiltere 3 çocuk ortalamasından 1,5 çocuğa ulaşmak için 112 yıl harcarken, Türkiye bu duruma 32 yılda ulaştı.” dedi.

“Kadınların yüzde 60’ı, sahip olmak istedikleri çocuktan daha az doğurduklarını ifade ediyor.”

Milletvekili Keşir, durumun ciddiyetine dikkat çekerek sözlerine devam etti: “Bir araştırma, 40 yaş üstü kadınlara sahip olmak istedikleri ile sahip oldukları çocuk sayısını sordu. Kadınların yüzde 60’ından fazlası, çeşitli nedenlerle istedikleri sayıda çocuk sahibi olamadıklarını belirtiyor. Nüfus artırıcı politikalarla ilgili itiraz edenlerin bu önemli verileri göz ardı etmemesi gerekir.”

SOKAĞIN NABZI DEPREM TEDBİRLERİ İÇİN ATTI

Keşir, nüfus artırıcı stratejilerin temel amacının, kadınların hayalindeki çocuk sayısına ulaşmasının önündeki engelleri kaldırmak olduğuna vurgu yaptı.

“1965’teki Nüfus Planlaması Yasası ile kürtaj, doğum kontrol yöntemi olarak hayatımıza girdi.”

Türkiye’deki çeşitli dönemlerde uygulanan doğurganlık politikalarına da değinen Keşir, şunları kaydetti: “Savaş sonrası azalan nüfusu artırmak amacıyla 1920 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün yönlendirmesiyle çok çocuklu aile yapısı teşvik edildi. Ancak 1965 yılındaki Nüfus Planlaması Yasası ile birlikte nüfusun azaltılmasına yönelik politikalar hayata geçirildi. O dönemde köy ve kasaba ziyaretleriyle kadınlara az çocuk sahibi olmaları yönünde baskılar yapıldı. Çok çocuk sahibi olmanın alay konusu

Nilay Elverici


En az 10 karakter gerekli