ANKARA-BHA
Türkiye, uzay ekonomisine entegrasyonunu hızlandırarak bu alanda güçlü bir üretici olmayı hedefliyor. 2023 yılı itibarıyla 596 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan küresel uzay ekonomisinde Türkiye, konumlama sistemleri, robot teknolojileri, optik iletişim ve yapay zeka gibi kritik alanlara odaklanıyor.
Milli Uzay Programı kapsamında tarihi ve stratejik adımlar atılmakta. Özel sektörün uzay çalışmalarına daha fazla yatırım yapması için olanaklar sağlanıyor. Uzay faaliyetleri geçmişte çoğunlukla devletler tarafından yürütülürken, son yıllarda artan özel sektörel yatırımlar rekabeti de artırdı. 2000’lerin başında uzaya yatırım yapan ülke sayısı 30 civarındayken, bu sayı 2020’lerde 80’in üzerine çıktı. 2015-2020 yılları arasında uzay harcamalarında yüzde 20 oranında bir artış kaydedildi.
Küresel uzay ekonomisi 2024 yılında 596 milyar dolara ulaşırken, bu pazarın 2033 yılında 1 trilyon dolara çıkması bekleniyor. Bu büyüme, büyük ölçüde uydu verilerini kullanan uygulamalar sayesinde tetiklenecek. Uzay ekonomisinin yıllık büyüme oranı yüzde 9 civarında olması, küresel gayri safi yurt içi hasıla artış tahminlerinin oldukça üstünde yer alıyor.
Türkiye, uzay alanındaki hedeflerine devam etmekte. Milli Uzay Programı çerçevesinde insanlı uzay yolculuğunun ardından Ay Programı ile ilgili projelere de hızla ilerleyecek. Özellikle “kritik teknolojiler” kapsamında gelişmiş cihazların ve teçhizatların üretimi öncelik kazanıyor. Geliştirilecek roket, uydu motorları, iniş sistemleri ve navigasyon teknolojileri, Türkiye’nin uluslararası uzay ekosisteminde önemli bir oyuncu olma amacını destekliyor.
Bölgesel konumlandırma ve zamanlama sistemleri kurma hedefleri, Türkiye’ye ekonomik fırsatlar sunmayı vaat ediyor. Bu sistemlerin kurulmasıyla birlikte dışa bağımlılığın azaltılması ve küresel pazarda daha sağlam bir yer edinilmesi planlanıyor. Ayrıca Türkiye, uzay limanı kurma hedefi ile uydu pazarındaki büyüme ile ekonomik kazanç sağlamayı umuyor.
Türkiye, uzay destek sistemlerine yaptığı yatırımlar ve derin uzay çalışmaları açısından da ilerleme kaydediyor. Milli Uzay Programı doğrultusunda, uzay ekonomisinde öncelikli bir konum elde etmek ve küresel düzeyde etkili olmak isteniyor. Türkiye’nin uzay araştırmalarında geliştirmeyi planladığı yeni teknolojiler arasında gelişmiş itki sistemleri, yazılım tanımlı radyo (SDR) teknolojileri, optik iletişim sistemleri ve güvenli enerji depolama çözümleri bulunuyor.
Ayrıca, uzay görevlerinin verimliliğini artırmak amacıyla robotik, otomasyon ve yapay zeka gibi ileri teknolojilerin yanı sıra, dayanıklı ve hafif uzay araçlarının yapımında kullanılacak yeni nesil malzemelerin üretilmesi de hedefleniyor. Bu süreç, malzeme bilimi ve eklemeli üretim teknolojileri ile desteklenecek.
Türkiye’nin Milli Uzay Programı’nda belirlenen her bir hedef, ülkedeki uzay ekonomisinin daha güçlü bir şekilde gelişmesine katkı sağlayacak. Bu süreç, Türkiye’yi yalnızca bir tüketici değil, aynı zamanda bir teknoloji üreticisi konumuna da yükseltecek.
News
