DOLAR 39,5851 -0.32%
EURO 45,6681 -0.99%
ALTIN 4.322,051,03
BITCOIN 4133390-0.54054%
Bolu
20°

AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Silahlar Sustuktan Sonra Kelimelerin Gücü Önemli

Silahlar Sustuktan Sonra Kelimelerin Gücü Önemli

ABONE OL
Mayıs 19, 2025 11:57
Silahlar Sustuktan Sonra Kelimelerin Gücü Önemli
0

BEĞENDİM

ABONE OL


ANKARA-BHA

Prof. Dr. Zakir Avşar, “Terörün sonu, milletimizin yeni başlangıcı” başlıklı yazısında önemli noktalara değindi.

Yazısında, terör ve şiddetin sona erdiği bir toplumda iletişimin öneminin arttığını belirten Avşar, “Silahların sustuğu bir ortamda, kelimeler anlam kazanır ve ifadelerin gücü ön plana çıkar. Bu nedenle, ifade tarzının ve anlatımın daha fazla sorumluluk gerektirdiği bir dönemdeyiz” dedi.

PKK’nın silah bırakma kararının, yalnızca bir örgütün sonunu değil, Türkiye’nin son kırk yılına damgasını vuran güvenlik siyaseti paradigmasında da büyük bir değişim getirdiğini ifade etti. Terörle mücadelenin artık sadece askeri değil, siyasal, toplumsal ve psikolojik boyutlarının da dikkate alınması gerektiğini vurguladı.

Bu sürecin devletin stratejisi ve toplumun istikrar arayışının bir sonucu olduğunu belirten Avşar, başarı için devletin yanı sıra bireylerin ve toplumun tüm kesimlerinin dikkatli ve bilinçli bir şekilde hareket etmesi gerektiğini dile getirdi.

Siyaset bilimi literatüründe “post-conflict transition” ya da “post-terror society” olarak anılan süreçte, toplumun nasıl yeni bir normal oluşturduğunun büyük önem taşdığına dikkat çekti. Türkiye’nin bu dönemdeki meydan okumasının, terörsüz ortamı sürdürülebilir kılmak olduğunu aktardı.

Bu bağlamda, güvenlik önlemleri ve siyasi aktörlerle birlikte toplumsal yaklaşımların da göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret etti. Avşar, “Bu sürecin mimarı, milletimizin arzusu ve devletin aklıdır; bu aklı işleten kararlı siyasi iradedir” dedi.

Parti liderlerinin farklı ideolojik bakış açılarına sahip olsalar bile toplumsal kazanımlar üzerine odaklanmaları gerektiğini vurgulayan Avşar, barışın sağlanabilmesi için ortak bir dil geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Medya çalışanlarına da önemli bir görev düştüğünün altını çizen Avşar, kutuplaşmayı besleyen değil, ortak bir gelecek vizyonunu yansıtan bir dil kullanılması gerektiğini belirtti.

Öte yandan akademik çevrelerin toplumsal hafızayı onarma ve süreci analiz etme sorumluluğu taşıdığını ifade etti. Kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarının da güven, empati ve ortaklık dili oluşturması gerektiğini vurguladı.

Son olarak, her bireyin sosyal medya ve diğer alanlarda öfkeyi değil, sükûneti tercih etmesi gerektiğini belirtti. Toplumsal barış için farklılıkların bir zenginlik olarak tanınması gerektiğini ifade ederek, bu farklılıkların birliktelik içinde yaşanabilmesi için isteğin geliştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

PKK’nın silah bırakmasının, Türkiye için yeni bir fırsat sunduğunu dile getiren Avşar, bu fırsatın barışa dönüşebilmesinin yalnızca alınan kararlarla değil, bu kararların nasıl karşılandığı ile mümkün olacağını vurguladı.

Toplumun tüm kesimlerinin aynı hedefler doğrultusunda ilerlemesi gerektiğine dikkat çekerek, artık silahların değil, kelimelerin belirleyici rol oynayacağını belirtti. Barışın, en öfkeli bireylerin diline yansıması ile ölçüldüğünü hatırlattı.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ…

Nilay Elverici


En az 10 karakter gerekli