DOLAR 38,2037 0.43%
EURO 43,7720 0.26%
ALTIN 4.078,660,42
BITCOIN 3216120-0.84722%
Bolu
19°

KAPALI

SABAHA KALAN SÜRE

Secdelerle Direniş: Ölüm ve Yaşamın Mücadelesi

Secdelerle Direniş: Ölüm ve Yaşamın Mücadelesi

ABONE OL
Nisan 13, 2025 12:01
Secdelerle Direniş: Ölüm ve Yaşamın Mücadelesi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Tüm secdeleri alt üst eden bir duruş sergilendi.

Bir buçuk yıl önce, Aksa tufanı sırasında “ölüm ve yaşam” Rabbimize aittir diyen yürekli bir topluluğun ortaya çıkması dikkat çekiciydi.

O topluluğun yalnızca secde ederken diz çökmesi ise ayrı bir anlam taşıyordu.

Evet, tam bir buçuk yıl geçti; bu onurlu grup, yaratanın dışında elit ve zalim güçlere secde etmeyi reddederek dimdik durdu.

Bu duruş sayesinde yeryüzünde, Rabbimiz dışında veya onun adına yapılan tüm secdelerin geçersiz hale getirilmesi sağlandı.

Yaşam ile ölümü yanlarında gören bu topluluk, kendilerine secde ettirilen tüm sistemlerin dengesini bozmaya yönelik adım attı.

Bununla birlikte, İbrahimler’in sıcak ateşlere atılmasına engel olmak adına yüreği ile atılan vicdanlı insanların sayısı da arttı.

Ve secdenin yönü değişti.

Ancak karşı taraf, çığırından çıkan bir öfkeyle her yere saldırarak İbrahimleri ateşe atmaktan başka bir çözüm yolu bulamıyor.

Nasıl oluyor da kendilerine secde ettirmiyorlar, bu durumu anlamakta zorlanıyorlar.

Ama her şeye rağmen güneşi batıdan doğurmanın mümkün olmadığını da biliyorlar.

Ve bu, olmayacak.

Çünkü karşılarında, “Rabbimiz bize yeter” diyen sadece bir İbrahim değil, binlercesi var.

Hazır olun, Rabbimizin karşısında yere kapanmaya ya da istemeseler de bunu kabul etmeye zorlanacaksınız.

Hazır olun, sonunda secdeye kapanma gerçeği ile yüzleşeceksiniz.

Sivrisineklerin vızıltısı yaklaşırken, kulağınıza ya da burnunuza girip kaygı yaratacak.

Onun uğultusunu yok etmek için kafanızı duvara vuracak olsanız da bu boşuna.

Çünkü bu duruşunuz, kibirli yaklaşımınız, sizlerin yok olmanıza engel olamaz.

Bu sahneden kaçış yok; güneşi batıdan doğurmanın imkansızlığı ile gerçeklerle yüzleşmek tüm acısıyla yaşayacaksınız.

İbrahimleri ateşe atmakla bu durumdan kurtulamazsınız; bedenlerin paramparça olmasının bir anlamı yoktur.

Ölüm, bedenin yok olması değil, adaletin, hesap gününün ve gerçeğin varlığının başlangıcıdır.

Buna hep birlikte tanıklık edeceğiz.

Fıtrata seslenen Rabbinin sözünü işiten ve selameti seçenler, secdeyi yalnızca O’na yapanlardır, bu ateşler onlara zarar veremeyecektir.

Onlar, bedenlerinin ateşe atılmasını ve parçalanmasını asla pazarlık unsuru olarak görmemekte.

“Alın bedenlerimizi” diyorlar; sizlerle mutlu olsun, bizlere vekil olarak Rabbimiz yeter.”

Peki biz, yaptığımız secdelerin bize neler kazandırdığını, iblisi nasıl rahatsız ettiğini düşünüyor muyuz?

İblis secdelerimizden rahatsız mı oluyor?

Secdelerimiz ayaklarımızı sabit kılabiliyor mu, vicdanlarımızı harekete geçirebiliyor mu? Yüreğimizi şahlandırabiliyor mu?

Kesinlikle secdelerimiz önemli.

Bizlere neler kazandırıyor, ibadeti nasıl şekillendiriyor? Bizi hedefe doğru sevk edebiliyor mu?

Secdelerimiz, mevcut düzen içinde rahatsızlık yaratabiliyor mu?

Peki ya bu durumda iblise huzur mu veriyor secd

Nilay Elverici


En az 10 karakter gerekli