DOLAR 39,3843 0.42%
EURO 45,7720 1.09%
ALTIN 4.295,81-0,74
BITCOIN 42137071.44819%
Bolu
21°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Marmara Denizi’nde Müsilaj Sorunu Yeniden Başladı!

Marmara Denizi’nde Müsilaj Sorunu Yeniden Başladı!

ABONE OL
Mayıs 16, 2025 11:41
Marmara Denizi’nde Müsilaj Sorunu Yeniden Başladı!
0

BEĞENDİM

ABONE OL


ANKARA-BHA

Marmara Denizi’nde tekrar yaygın hale gelen müsilaj, Ege Denizi’nin kuzeyindeki Saros Körfezi’ne kadar ulaşmayı başardı. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Cem Dalyan, bu bölgede mart ayından bu yana önemli bir müsilaj sorunu yaşandığını ifade etti.

Dalyan, Marmara Denizi’ndeki müsilajın akıntılar aracılığıyla Saros Körfezi’ne taşındığını belirtti. İstanbul Boğazı’ndan gelen Karadeniz suyu, Çanakkale Boğazı’ndan geçerek bir kısmıyla Edremit Körfezi’ne, diğer kısmıyla ise Gökçeada’nın güneyine yöneldiğini söyledi. Saros Körfezi’nin neredeyse tamamının müsilajla kaplandığını vurgulayan Dalyan, su yüzeyinden 25-30 metre derinliğe kadar müsilajın etkili olduğunu ve bu katmanların deniz çayırlarını tamamen örttüğünü aktardı.

Haziran ayı itibarıyla müsilajın yoğunluğunun artabileceği uyarısında bulunan Dalyan, 2021’de meydana gelen müsilaj felaketine gönderme yaparak, o yıl mayıs ayında azalan müsilajın haziranda yeniden yoğunluk kazandığını hatırlattı. Aynı durumun tekrar etmesi halinde eylül ayına kadar ciddi sorunlar yaşanabileceği konusunda dikkat çekti.

Özellikle İbrice, Erikli, Yayla ve Mecidiye bölgelerinde müsilajın etkisinin oldukça yüksek olduğunu ifade eden Dalyan, 2021 yılında güneydoğudan gelen akıntının Körfez’in kuzeybatı kıyılarını koruduğunu, ancak bu yıl bu bölgelerin de müsilajdan etkilendiğini belirtti. Körfezin güneyinde gerçekleştirilen çalışmalar, 5 ile 27 metre arasındaki su kolonunda neredeyse tüm deniz yaşamının yok olduğunu ortaya koydu.

Deniz çayırları, gorgon mercanları ve koralijen habitatların büyük bir tehdit altında olduğunu dile getiren Dalyan, Saros Körfezi’nin deniz çayırları açısından önemli bir ekosistem olduğunu vurguladı. 2012-2013 yıllarında deniz çayırlarının 35 metreye kadar uzandığı, ancak geçen yılki projelerde bu sınırın 17-20 metreye kadar düştüğü belirtildi.

Deniz çayırlarının fotosentez yaparak oksijen üreten ve karbon tutan deniz bitkileri olduğuna dikkat çeken Dalyan, müsilajın bu çayırların yapraklarını kaplayarak ışık alımını engellediğini, bu durumun da çayırların zamanla yok olmasına yol açtığını açıkladı. Aynı durumun mercanlar için de geçerli olduğunu ifade eden Dalyan, müsilajın mercanların beslenmesini engelleyerek tehdit oluşturduğunu belirtti.

Müsilajın deniz ekosistemi için ciddi bir tehdit oluşturduğunu dile getiren Dalyan, bu sorunun çözümünde her türlü çabanın büyük önem taşıdığını vurguladı. Deniz çayırlarının yok olduğu bölgelerde su kalitesinin hızla bozulduğu ve biyoçeşitliliğin azaldığına dikkat çekerek, müsilajın bu hassas deniz yaşamına son darbeyi vurmasından endişe ettiklerini yaptı.

Nilay Elverici


En az 10 karakter gerekli