HAFİF YAĞMUR
SABAHA KALAN SÜRE
Gün geçtikçe, birbirleriyle güç mücadelesi veren gruplar arasında tansiyon artıyor. Her biri, üstünlük sağlamaya odaklanmış durumda ve bu çerçevede sürekli olarak yeni oyunlar kurmayı sürdürüyorlar.
Peki, bu gruplar kimler?
Bu kişiler, her zaman vurguladığım gibi seküler-küreselcilerle pagan-putperestlerden başkası değil. Uzun zamandır bu güç dinamiklerini açıklamaya çalışıyorum ve bu güç sahiplerini herkesin tanımasını istiyorum.
Masaya sık sık otursalar da, uzun süredir karar alamamaları dikkat çekici. Anlaşma yapmış gibi görünseler de, iki tarafın da açgözlülüğü nedeniyle bu toplantılar sonuçsuz kalıyor.
Vicdan sahibi insanlar ise yaşananları çaresizce izliyor; acı ve ızdırap içinde olmalarına karşın şimdilik harekete geçemiyorlar. İleriye dönük, belki de bu çekişmelerin sonunda insanlık adına olumlu bir gelişme olabilir.
Bu sefer, oyun kurma girişimi seküler-küreselcilerden geldi ve bu süreç, beklenmedik bir şekilde Amerika’nın sokaklarını karıştırarak başlatıldı. Hedef, pagan-putperestlerin yeryüzündeki temsilcilerinden Trump’ın sesini kısmak.
Amaçları, kaos ve kargaşayı tırmandırarak pagan-putperestleri tehdit etmek; “Haddinizi bilin, isteğimiz olacak, dünyayı biz şekillendireceğiz” mesajını vermek.
Paganların bu duruma nasıl tepki vereceğini zamanla göreceğiz.
Eğer kendi istediklerini kabul ettiremezlerse, bu kargaşa ortamını Amerika’da zirveye taşıyacaklar ve belki de bölünme arayışına girecekler. Aynı zamanda, bu yürüttükleri kaosu Ortadoğu’ya yaymayı planlıyorlar.
İstedikleri cevabı alamayacaklarını bildikleri için, muhtemel bir “uyduru senaryo” ile İran’a saldırmayı düşünmeleri muhtemel. Amaçları, diğer devletleri bu çatışmanın içine çekerek kontrol altına almak. Yani, istediklerini elde edemezlerse tüm ortalığı kan gölüne çevirmek.
Bugünlerde herkes, çatışmanın yalnızca İsrail ve Amerika’nın İran ile olan ‘savaş’ olarak algılandığını düşünüyor. Ancak bu, kesinlikle doğru değil. Oyun, gerçeği yansıtmıyor; aksine, küreselcilerle paganlar arasındaki mücadelenin bir aldatmacasıdır.
Analizin ihmal edildiği, basitçe sahnelenen bu oyunların birer tekrarından ibaret olduğunu görebiliyoruz.
Birçok yerde, bu tür aldatmacaların farklı versiyonları ile karşılaştığımızı unutmayalım. Geçtiğimiz günlerde Keşmir ve Ukrayna’daki çatışmalar da benzer senaryoların bir parçasıydı. Şu an ise özellikle Ortadoğu ve İran üzerinde artan gerilim dikkat çekiyor.
Gerçeklerin açığa çıkması pek mümkün gözükmüyor. Bu sahne, izleyicilerin dikkatini dağıtarak gerçeği görmelerine engel olmak için kurulmuş. Ancak bu durumun farkına varmak önemli.
Oyunları izlemekten kaçınmalı, realiteyi görmek için dikkatimizi dağıtan faktörlerden uzak durmalıyız.
Vicdanımızın sesine kulak vermeli ve illüzyonların tuzağına düşmemeliyiz. Hazırlıklarımızı yapmalı ve her şeyin farkında olarak süregelen durumu dikkatle izlemeliyiz. Çünkü gün gelecek ve bu mücadelenin sonu, her iki taraf arasında sert bir çatışmaya sahne olacak.
Vicdan sahipleri ile iblisin şımarık çocukları arasındaki bu çekişme, elbette ki sürecek. Her geçen gün daha bilinçli bir şekilde varlıklarını sürdüren vicdan sahipleri, kendilerini esir aldırmamak adına kararlıdır.
Bu mücadelede, Rabbimiz’in mülkünü koruyacağına ve vicdan sahipleri tarafından gereken cevabı alacaklarına dair inanç tüm gücüyle devam edecektir.
Bildirimler