Düzce’deki kentsel dönüşüm ihtiyacının giderek acil bir gereklilik haline geldiğini dile getiren Algün Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Algün, bu süreçte karşılaşılan engellerin aşılması adına köklü düzenlemelere ihtiyaç olduğunu ifade etti. Düzce’nin önde gelen inşaat firmalarından biri olan Algün İnşaat olarak kentsel dönüşüme tam destek verdiklerini vurgulayan Algün, önerilerini paylaştı. Algün, “Öncelikle, binaların zorunlu risk tespitine tabi tutulması sağlanmalı ve riskli yapılar üzerindeki satış, kiralama ve kullanım kısıtlanmalıdır. Bu şekilde, vatandaşlar hızlı bir şekilde harekete geçmek zorunda kalacaklardır. Ayrıca dönüşümün sadece binalar değil, ada bazında gerçekleştirilmesi büyük bir önem taşımaktadır.” dedi.
Cihat Algün, Türkiye genelinde, özellikle İstanbul’un önceliklerinin kentsel dönüşüm olduğunu belirtti. Büyük Marmara Depremi’nin ardından 26 yıl geçmesine rağmen dönüşüm süreçlerinin istenilen seviyeye ulaşamadığını kaydeden Algün, bu konudaki sorunların çözülmesi gerektiğini ifade etti.
“Kentsel dönüşüm yalnızca lüks konut sahibi olmakla ilgili değil, insan hayatını güvence altına almakla ilgilidir” diyerek konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Algün, bireysel çıkarların toplumsal faydanın önünde durduğunu vurguladı. “Komşular arasında anlaşmazlıklar ve metrekare pazarlıkları dönüşüm sürecini yavaşlatmaktadır. Oysa bu konuda asıl olan, insanların güvenli bir yaşam alanına sahip olmasıdır.” şeklinde konuştu.
Algün, dönüşüm sürecini hızlandırmak için gerekli olan radikal düzenlemeleri dile getirdi. Riskli binaların kullanımına getirilecek kısıtlamaların, bu düzenlemelerden biri olduğunu belirtti. “Uzun yıllardır deprem riski altında yaşıyoruz ve bu nedenle dönüşüm faaliyetlerinin hızlanması gerekmektedir. Tüm binaların zorunlu risk tespiti yapılmalı ve riskli tespit edilen yapılar üzerinde kısıtlamalar getirilmelidir. Bu sayede, vatandaşlar hemen harekete geçme ihtiyacı hissedeceklerdir. Dönüşüm süreçlerinin bina bazında değil, ada bazında yürütülmesi büyük bir önem arz etmektedir. Böylelikle yollar genişletilebilir, yeşil alanlar artırılabilir ve daha yaşanabilir kentler oluşturulabilir. Aynı zamanda uygun bölgelerde gerçekleştirilecek kontrollü imar artışları ile konut arzı artırılarak konut fiyatları ve kiralarda denge sağlanabilir.” dedi.
Son olarak, deprem gerçeğine vurgu yaparak, “Deprem, fırtına ve yağmur gibi bir doğa olayıdır.” dedi. Algün, “Önemli olan, deprem korkusunu bir kenara bırakıp sağlam binalar inşa ederek gerekli tedbirleri almaktır. Bu şekilde, her sarsıntı sonrası bu konularla yüzleşmemize gerek kalmayacak, korku ve endişeler ortadan kalkacaktır. Dünyada depremle yaşamayı başaran ülkeler var; biz de bunu başarabiliriz. Unutmayalım ki kötü zemin yoktur, zemine uygun inşa edilmeyen binalar vardır. Sağlam yapılarla depremlerde can kaybı yaşanmaz.” sözleriyle görüşlerini tamamladı.
News
