AÇIK
SABAHA KALAN SÜRE
Yazar Tulpar Janibyek, Kazakistan Kültürü üzerine kaleme aldığı yazısında, Tanrı dağlarının göz kamaştırıcı manzarası, bozkırların sonsuzluğunu hatırlatan geniş alanları, mavi gökyüzünün özgürlüğü yansıtan görüntüsü ve kır balasının gururla üzerinde at sırtında gelmesiyle adeta bir kartpostal karesine dönüşen Türkistan dünyasının incisi Kazakistan’ı anlatıyor. Kazakistan, hem coğrafi hem ekonomik olarak Türk dünyasının önde gelen devletlerinden biri olmasının yanı sıra, politik ve stratejik açıdan da dünyada önemli bir konuma sahiptir. 1991 yılında bağımsızlığını kazandığından bu yana, Kazakistan kısa bir süre içerisinde gelişim ve başarılarla dolu bir tarihe imza atmıştır. Ülke, politika ve ekonomi alanında barışçıl bir yaklaşımla diplomasiyi dünya ülkelerine örnek olmuştur. Devlet Başkanı Kasım Comart Tokayiev’in liderliğindeki Kazakistan, uluslararası ilişkilerde önemli bir aktör olarak yerini sağlamlaştırmıştır. Bağımsızlığının ardından Kazakistan, ekonomi, ticaret ve politika alanında önemli adımlar atmış ve bugün geldiği konumun etkisini göstermektedir.
Kültürel açıdan, Kazakistan’ı ne kadar tanıdığımızı düşündüğümüzde geleneksel müzik, folklor ve giyim gibi unsurlar akla gelebilir. Ancak görsel sanatların insan üzerinde bıraktığı etki göz ardı edilemeyecek derecede güçlüdür. Bu sebeple, Kazakistan sinema sektörü Türk dünyasının tarihini yaşatma ve anlatma konusunda önemli bir rol üstlenmektedir. Yönetmen Akan Satayev’in çektiği Massagetilerin Kraliçesi adlı film, dünyanın ilk Türk kadın hükümdarı Tomris Hatun’un hayatını konu almaktadır. 2019 yapımı olan bu film, Türkiye başta olmak üzere Avrupa ve Asya Pasifik ülkelerinde de ilgiyle karşılanmıştır. Yönetmen Satayev, bu uluslararası ilginin sadece başlangıç olduğunu vurgulamıştır. Türkiye’de de büyük beğeni toplayan Tomris filmi, izleyiciler üzerinde derin bir etki bırakmış ve sosyal medyada gündem olmuştur. Film, sadece Kazak halkına değil, tüm Türk halkına tarihinin derinliğini ve gizemini hatırlatmıştır.
2000’li yıllardan itibaren genç Kazak yönetmenlerin, tarihi ve toplumsal konuları ele alan filmler çekmeye başladıklarını görüyoruz. Bu filmler özellikle yurtdışında da gösterilerek Kazak kültürünü ve tarihini geniş kitlelere ulaştırmayı hedeflemektedir. Yeni nesil yönetmenlerin filmlerinden görüyoruz ki, köklere ve kültüre olan bağlılıkları oldukça güçlüdür. Türk dünyasına ait filmler bize, Amerikan filmlerindeki kahramanlarla aynı özde olduğumuzu hatırlatıyor ve bu bize mutluluk veriyor.
Bu yönde yapılan projeler arasında Türk dünyası belgesel film festivali önemli bir yere sahiptir. Gençlere hitap eden bu festival, gençlere kendi tarihlerini ve kültürlerini tanıtma fırsatı sunmaktadır. 2024 Baharında, Al-Farabi Kazak Milli Üniversitesi Gazetecilik Fakültesi tarafından düzenlenen ilk Farabi Film Festivali gibi etkinlikler, Kazakistan’ın medya ve sinema alanındaki uluslararası konumunu güçlendirmeye yönelik başarılı adımlar olarak değerlendirilmektedir.
Bildirimler