Siyasette hızla gelişen olaylar gündemi sarıyor…
CHP’ye bağlı bazı belediyelere yönelik süregelen gözaltı ve tutuklama işlemlerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de eklendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 kişi hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” gibi suçlarla ilgili soruşturmalar yürütmektedir.
Bu gelişmeler, CHP’lileri sokaklara taşımaya devam ederken, siyasilerden gelen yorumlar ve açıklamalar toplumu ikiye bölen bir tartışma yarattı. Bazıları, “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” diyerek soruşturmaların bir an önce sonuçlanmasını isterken, diğerleri İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı iddiasını öne sürerek, “Bu bir siyasi hamle” değerlendirmesinde bulunuyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İBB’deki yolsuzluk ve terör soruşturmaları ile ilgili olarak, “Yürütülen adli soruşturmayı bir ‘siyasi soruşturma’ olarak değerlendirmek hatalıdır.” şeklinde konuştu.
Buna karşılık, CHP üyeleri ve birçok muhalif parti temsilcisi, hukuk devleti ilkesine aykırı bir sürecin yaşandığı savını dile getirmekte kararlı. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Geçmişte yaşadığınız hukuksuzlukları başkalarına yaşatmak kabul edilemez. Bu durum, ‘hukuk devleti’ni tasfiye etme girişimidir.” eleştirisinde bulundu.
Ekonomik kriz konusunun iktidar ve muhalefet ayrımı gözetmediği aşikâr. Ülkenin yeniden toparlanma çabası içinde olduğu bu dönemde, siyasi gerilimlerin artması, ekonominin daha fazla olumsuz etkilenmesini bekleniyor; bu da yüksek döviz kurları, artan enflasyon ve faiz oranları ile yavaşlayan büyüme anlamına gelebilir.
Devlet, olası risklere karşı hesaba katılmış adımlar atıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB), olası piyasa dalgalanmaları için teknik toplantı düzenledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, piyasa düzeninin korunması için gerekli adımları atacaklarını vurgulayıp, “Görevimizin başındayız. Asılsız haberlere lütfen itibar etmeyin.” dedi.
Protestoların ve siyasi tartışmaların yükseldiği bu dönem, ülkenin kaos ortamına sürüklenmesini kimsenin istemediği bir süreç olarak öne çıkıyor. Eleştiriler yapılabilir, tartışmalar derinleşebilir; fakat Türk yargısına olan güvenin sorgulanmaması gerektiği unutulmamalıdır. Hukuk devleti ile güçler ayrımına olan inanç, toplum ve devletin sağlığı açısından son derece önemlidir. Aksi halde ekonomik kayıplar kaçınılmaz olacaktır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni’nde, yargının işleyişine dair şu ifadeleri kullanmıştı: “Hepimiz yargının doğru bir şekilde görevini yerine getirebilmesi için gereken desteği vermekle yükümlüyüz. Yargıya intikal eden süreçleri siyasi malzeme haline getirmek, hakim ve savcılarımızı baskı altına almak, kabul edilemez bir sorumsuzluktur. Türk yargısı sadece Türk milleti adına karar verir.”
News
