ANKARA-BHA
Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER), İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 106 şüpheli hakkındaki soruşturma sürecine yönelik sosyal medya üzerinden yapılan sokak çağrıları ve sivil itaatsizlik önerilerinin kabul edilemez olduğunu duyurdu.
Dernek, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğuna dikkat çekerek, hukuki süreçlere müdahale edilmemesi gerektiğini belirtmiştir. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmaya dayanarak, sosyal medya üzerinden sokağa çıkma çağrıları, sivil itaatsizlik önerileri ve dezenformasyon faaliyetleri gerçekleştirilmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti, tarafsız ve bağımsız Cumhuriyet Savcıları ve mahkemeleri aracılığıyla suç iddialarını soruşturma, gerekirse kovuşturma yapma ve nihayetinde konuları açıklığa kavuşturma görevini üstlenmiştir. Soruşturma kapsamında, yolsuzluk ve terör suçlamalarının bulunduğu ifade edilmiştir. Bu bağlamda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Masak Raporları, vergi uzmanı raporları, tanık ifadeleri ve diğer deliller üzerinden çalışmayı sürdürmektedir. Soruşturma ve kovuşturma aşamaları, bağımsız Türk yargısı tarafından, şüpheliler ve onların yetkin avukatları ile yürütülecektir. Her birey, suçlu olduğu kanıtlanana kadar masum kabul edilmektedir. Ancak, bu süreçte hiç kimsenin dokunulmazlığı bulunmamaktadır. Nihai karar, ya şüphelilerin aklanmasına ya da devlete ve millete yöneltilen suçların bertaraf edilmesine yol açacaktır.
Bu süreç, adaletin sağlıklı bir şekilde işlemesi, hak ihlallerinin önlenmesi ve masumiyet karinesinin korunması açısından son derece önem taşımaktadır. Ancak, soruşturma sürerken sosyal medya üzerinden yapılan sokağa çıkma ve sivil itaatsizlik çağrıları, çoğunluğunun bot hesaplar aracılığıyla gerçekleştirilmesi nedeniyle kabul edilemez. Savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil, yargı makamlarıdır. Aksi halde, hukuki sürecin manipüle edilmesi, toplumda huzursuzluk yaratması ve bozgunculara zemin hazırlanması söz konusu olacaktır. Toplumun, bağımsız Türk yargısına güvenmesi, hukuki çerçevede hareket etmesi ve terörize edici tutumlardan kaçınması gerekmektedir.”