DOLAR 39,1010 -0.01%
EURO 44,3550 -0.01%
ALTIN 4.137,380,02
BITCOIN 42663780.10304%
Bolu
17°

PARÇALI BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Gerçeklik: Çokluktan Birliğe Giden Yol

Gerçeklik: Çokluktan Birliğe Giden Yol

ABONE OL
Mayıs 4, 2025 12:57
Gerçeklik: Çokluktan Birliğe Giden Yol
0

BEĞENDİM

ABONE OL


Hayatı ne kadar karıştırırsanız karıştırın, sonuç her zaman tek bir gerçekliktir.

Bu sonucun başka bir şekil alması mümkün değildir.

İşleri ne kadar zorlaştırırsanız zorlaştırın, zorluklar arttıkça bu sonuç değişmeyecek ve her zaman aynı kalacaktır.

İnsana katlanılmaz yükler yüklesek bile, uygulanan zulüm ve kötü niyet ile durumu ne kadar kötüleştirirsek, nihayetinde ulaşacağınız yer yine tektir.

O nokta, Yaradan’dır ve O’nun birliğidir.

Evet, sonuç her zaman birdir.

İnsanoğlunun bu tekliğe neden itibar etmediği, çokluğu neden tercih ettiği sorgulanmalıdır.

İki, üç veya daha fazla olanı aramak, bu birliği karartma çabası mıdır?

Bir varken neden çok olanı tercih etme durumu vardır?

Acaba kurulan düzenin yetersizliği, içindeki eksiklikler ya da çelişkiler mi bu durumu ortaya çıkarıyor?

Yoksa bu düzen, insanoğlundan ve varlık âleminden alacaklı bir intikam mı peşinde?

Eğer öyleyse, neyin intikamıdır bu?

Dünyada yaşanan zalimlikler ve karmaşalar göz önündeyken, insanoğlunun bunlara karşı sessiz kalması düşündürücüdür.

Oysa insan, adalet talep ederken ve haksızlıkları sorgulamak gerektiğini bilmesine rağmen, çoğu zaman kulak tıkamaktadır.

Kendine şu soruları sormak önemli hale gelir: Eksik olan nedir?

Eksik olan ben miyim, yoksa bu düzeni kuran ve işleyişini sağlayan güç mü?

Yalnızca bu ikisi arasında bir uyum var da, aralarında aykırılık yaratan başka bir unsur mu var?

Yoksa yaşananlar doğanın bir parçası ve böyle devam etmesi mi gerekiyor?

Sınırlarımızı aşan bu soruları sormaktan çekinmemeliyiz, çünkü bunlar bizim doğru yolda ilerlememize yardımcı olacaktır.

Sorun ki aklınızdaki tüm soruların cevabını bulabilecek şekilde ilerleyebilin.

Eğer sormazsanız, karmaşanın içinde kaybolur ve sonuçta tek olanın ne olduğunu göremezsiniz.

Sonuç, iki ya da üç gibi görünüp tahmin edilenden çok daha karmaşık hale gelir ve bu durumdan ötürü kendinize kızarsınız.

Unutmayın ki, sahici huzuru sadece doğru soruları sorarak bulabilirsiniz.

Bizimle birlikte, geçmiş kuşakların düşüncelerine tanıklık eden ve bunları gözlemleyen bir kesim var.

Üç kuşağı görmekte ve yaşamakta olan bizler, yeterince soru sormadık ve halen yeteri kadar sorgulayamıyoruz.

Toplumun düşünce yapısı, beklentileri ve idealleri, bu sorgulamaları gerçekleştirmemiz üzerine engeller oluşturmaktadır.

Sınırlı bir sorgulama ile “bir”e ulaşmış olmadığımızı, hala çokluğa teslim olduğumuzu kabul etmeliyiz.

Geçmiş kuşak, çokluğu bir gerçek olarak kabullenip savunucusu haline gelirken, biz onlara “bir” olmayı nasıl öneririz?

Onlara bu yolu gösterdiğimizde, toplumsal baskılarla karşılaşmak kaçınılmaz hale gelir.

Gelecek nesil ise, sorgulama eyleminde iken neden çokluğu tercih ettiklerinin bilincinde bile olmayabilir.

Yokluğun ve çokluğun aynı anlama geldiğini anlayamamaktadırlar veya anlamazdan gelmektedirler.

Başka birileri tarafından sunulan çokluğa kapılarak kendi dünyalarına bu düşünceleri entegre etmiş bulunmaktalar.

Ben buradan tüm kuşaklara sesleniyorum:

Sizler, kendinize şu soruları sormalısınız.

Bizi sorgulayın, hayatı sorgulayın ve geleceği tartışın.

Önünüzde yaşamı şekillendiren her şeyi sorgulayın ve sonrasında kendinize sorun.

Kendinizi nerede bulduğunuzu anlamadan, hayatlarımıza yön vermeye çalışanlara dikkat edin.

Siz kimsiniz ki,

Nilay Elverici


En az 10 karakter gerekli