Kaynaşlı’da düzenlediği iftar programında huzurevi sakinleriyle bir araya gelen Türk Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının yeniden başlamasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Yılmaz, “Bütün dünyanın üzerinde anlaştığı Cenevre Sözleşmeleri’ne ve uluslararası insancıl hukuk ilkelerine tamamen aykırı olan bu eylemleri kesinlikle kınamalıyız. Ayrıca ateşkese çağrıyı yüksek sesle dile getirmek ve insani yardım koridorlarının daima açık kalması gerektiğinin altını çizmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Türk Kızılay, İsrail’in ateşkesi bozarak tekrar saldırılara başladığı Gazze için yaraların sarılması adına harekete geçti.
Yılmaz, Düzce’nin Kaynaşlı ilçesinde huzurevi sakinleriyle gerçekleştirdiği iftar programının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze’deki durumu “asrın en büyük felaketi” olarak nitelendirdi. Uluslararası insancıl hukukun bu denli ihlal edildiği bir dönemin daha önce yaşanmadığına dikkat çekti.
YOL HARİTASINI ÇİZMEK İÇİN TOPLANDILAR
Kızılay olarak insani yardım koridorunun açık tutulması amacıyla sürekli bir bilincin içinde hareket ettiklerini belirten Yılmaz, süreci üç aşamada değerlendirmek gerektiğini söyledi. “7 Ekim’den mayısın başına kadar olan dönem, kısıtlı ve yetersiz yardımların girebildiği bir süreçti. Ardından mayısın başı ve ateşkese kadar olan dönemde tamamen insani yardımların kapılardan girişinin yasaklandığı bir dönem geçirdik. Son olarak tekrar kapıların kapanması ve bir ateşkes sürecinin ardından yaşananlar, bombalamalarla sona eren bir durumla birleşti.” şeklinde konuştu.
“Hiçbir şekilde kabullenilemeyecek ihlaller hala devam ediyor”
Yılmaz, Gazze’nin mantıkla açıklanamayacak ve duygusuyla kabullenilemeyecek günlerden geçtiğini ifade ederek, Türk Kızılay’ın bu süreçte daima uluslararası insancıl hukuka uyum çağrısında bulunduğunu vurguladı. “Bu bağlamda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki üyelere mektuplar gönderildi. Kızıl Haç Federasyonu’nun uluslararası kongresinde de bu çağrılar tekrarlandı. Ancak, gerçekten kabul edilemeyecek ihlaller hala devam ediyor.” diye ekledi.
“AFAD’ımızla Türkiye’nin iyilik gemilerini koordine ettik”
Yılmaz, insani yardımın ulaştırılması konusunda önemli görevler üstlendiklerinin altını çizerek, “Bu dönemin ilk kısmında Mısır’daki Refah Kapısı üzerinden yardımların giriş yaptığı bir süreç yaşadık. AFAD ile Türkiye’nin iyilik gemilerini koordine ettik. Sivil toplum kuruluşları ve Türk milleti olarak yardım göndermek isteyenlerle bir araya gelerek, ayrım gözetmeksizin elimizden gelen her yardımı oraya ulaştırmaya çalıştık.” ifadelerini kullandı.
“İçeriye en fazla yardımı ulaştıran ülke Türkiye oldu”
Yılmaz, geçen yıl mayıs ayının başında Refah Kapısı’nın tamamen kapandığı bir dönemin yaşandığını ifade ederek, “Bu süreçte hep alternatif planlarımızı hazırladık. Mısır üzerinden olduğu gibi Ürdün Kızılayı üzerinden de yol bulma imkanları aradık. Birleşmiş Milletler ve dünya gıda programıyla çeşitli anlaşmalar yaptık. Ama şunu net bir şekilde söyleyebilirim; içeride en fazla yardımı ulaştıran ülke Türkiye oldu.” ifadelerini kullandı.
“Her