Düzce, su kaynaklarıyla dolu bir bölge olmasına rağmen, her yaz mevsiminde karşılaştığı susuzluk sorunuyla dikkat çekiyor. Bu zenginliğini İstanbul gibi büyük bir şehre su sağlayarak değerlendiriyor.
Özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında hissedilen aşırı sıcaklar, içme suyu kaynaklarını olumsuz etkiliyor.
Fakat bu yıl, susuzluk tehdidi beklenenden daha erken kendini göstermeye başladı.
Düzce’nin ana içme suyu kaynağı olan Uğur Suyu’nun neredeyse kurumaya yüz tutmuş hali, mevcut tehlikenin büyüklüğünü gözler önüne seriyor.
Her yaz mevsiminde süregelen susuzluk mücadelesinin yanı sıra, 2025 yazının da zorlu geçeceği anlaşılıyor.
İklim değişikliği nedeniyle mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar, doğanın dengesini bozuyor.
Son yıllarda Düzce, kuraklık, sel, taşkın ve heyelan gibi çeşitli doğal afetlerle karşı karşıya kalıyor.
Düzce’de kış ve sonbahar yağmurlarından çok, yaz yağmurlarının yarattığı risklere dikkat çekmek gerekiyor.
Çünkü yaz aylarında yoğun bir şekilde yağan yağmurlar, sel, taşkın ve toprak kaymaları gibi doğa olaylarını da peşinden getiriyor.
Ancak bu yağışlar bile kuraklık tehdidini azaltmaya yetmiyor.
Uzmanlar, 2025’te sel ve kuraklık riskinin ülke genelinde devam edeceğini vurguluyor.
Rekor sıcaklıkların yağış eksikliğiyle birleşimi, orman yangını tehlikesini de beraberinde getiriyor.
İklim değişikliği ve kuraklık arasındaki bu karşılıklı etkileşimde, bireylerin bilinçli hareket etmesi büyük önem taşıyor.
Şehirlerde temiz su kaynaklarının iyi bir şekilde yönetilmesi gerektiği aşikâr. Su tasarruf önlemleri alınmadan zaman kaybedilmemesi gerekiyor.
Beyköy bölgesindeki Uğur Suyu’nda meydana gelen su seviyesindeki düşüş, Düzce Belediyesi tarafından vatandaşları bu konuda daha dikkatli olmaya çağırmak adına bir uyarı olarak değerlendiriliyor. Uğur Suyu’nun daha fazla kurumaması için bahçe sulama, halı yıkama ve araç yıkama gibi su tüketiminden kaçınılması öneriliyor.
Umarız en kısa zamanda, hem Düzce hem de ülkemiz sürdürülebilir bir su yönetim sistemine geçiş yapar.
News
