AZ BULUTLU
SABAHA KALAN SÜRE
Düzce, 1999’daki büyük depremler sonrası yeniden yapılanma dönemine adım atmış olsa da, şehirleşme konusunda hala istenen seviyeye ulaşamamış durumda.
Gelmiş geçmiş yerel yöneticilerin her biri, kendi vizyonlarına göre şehri şekillendirmeye çalışmış, bu da Düzce’nin merkezini adeta bir yap-boz tahtasına dönüştürmüştür.
İlk başkanlık döneminde İstanbul Caddesi’ni trafiğe kapatma fikrini gündeme getiren Mehmet Keleş, ikinci kez koltuğuna oturduğunda bu fikri hayata geçirdi. 2017 yılının Temmuz ayında Düzce Belediyesi tarafından hayata geçirilen Yayalaştırma Projesi kapsamında İstanbul Caddesi araç trafiğine kapatıldı; ancak 3 Aralık 2018’de dönemin Belediye Başkanı Dursun Ay’ın istemi ve “İl Trafik Komisyonu” kararıyla cadde tekrar ulaşıma açıldı. Bu durum, “İşimiz olumsuz etkileniyor” diyen esnaf için bir avantaj sağladı.
Bunun yanı sıra, Keleş döneminde yüz binlerce lira harcanarak kurulan nostaljik tramvay, bir süre sonra raylardan inip istasyona çekildi. İstanbul’un meşhur İstiklal Caddesi havası yaratma istekleri kısa bir süreliğine gerçeğe dönüşse de, oyuncak gibi hizmet veren tramvay sonrası akıllarda sadece gereksiz harcamalar kaldı.
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde başkanlık koltuğuna oturan Dr. Faruk Özlü, Düzce’nin merkezi konumundaki İstanbul Caddesi’ni daha modern bir hale getirmek amacıyla kapsamlı bir proje hazırlatmak için uzmanlarla çalıştı. Proje sonucunda tramvay rayları sökülerek yerine bisiklet yolları yapıldı.
Bununla birlikte, Mehmet Keleş’in önceki uygulamalarının gereksiz olup olmadığı tartışma konusu olmaya devam ediyor. AK Parti’nin görevden alması sonucunda, Keleş ve ona bağlı olan başkanların durumu ortak bir platfoma gelmiş olsa da, aradaki iç çekişmeler muhalefeti aratmıyor.
Bu nedenle, geçmişteki her başkanın İstanbul Caddesi hakkındaki ‘Ben yaptım oldu’ anlayışı, Düzce’nin çarşı yaşamını kısıtlayan bir faktör haline geldi. “Modernleşme” adına alınan kararlar, halkın isteklerine kulak vermenin önüne geçti.
Düzce, bu sığ bakış açısı ve dar uygulamalar nedeniyle hâlâ bir ilçe görünümünden kurtulamıyor.
İstanbul Caddesi, Spor Sokak, Gaziantep Caddesi ve Kızılay Meydanı, Düzce’nin çarşısının sınırlı alanlarını temsil ediyor. Şehrin ilk alışveriş merkezi de bu sınırlı alanda yer alıyor.
Asar Deresi’nin diğer tarafında yer alan bölge ise canlılık açısından oldukça kısır kalmış. Marketler ve birkaç yeme içme noktası dışında hareketlilik neredeyse yok. Asar Kemer Park Projesi, harcanan milyonlara rağmen beklenen etkiyi yaratamadı. Vatandaşa mikrofon uzatıldığında, gelen tepkiler arasında “Devasa demir yığını”, “Hani Porsuk Çayı olacaktı?” ve “Bu proje Düzce’ye yakışmadı” gibi sitemler öne çıkıyor.
Ayrıca, her ile kazandırılan Millet Bahçesi’nin adresi de İstanbul Caddesi olarak belirlendi. Önümüzdeki günlerde Cedidiye Meydan Projesi kapsamında mevcut belediye binası yıkılacak ve Valilik için yeni bir binanın inşa edilmesi planlanıyor; bu durumda belediyenin yeni bir yerleşim alanına geçmesi söz konusu olacak.
Tüm bu süreçler göz önüne alındığında, Düzce’de şehirleşme, İstanbul Caddesi’nde tıkanmaya devam ediyor. Yeni imara açılan bölgelerle kent merkezi genişlese de, nüfus artsa da, Bahçeşehir Bölgesi’nin canlılık beklemesi gibi unsurlar, Düzce’nin kalbinin aynı yerde atmasına neden oluyor.
Düzce’de farklı
Bildirimler