PARÇALI BULUTLU
SABAHA KALAN SÜRE
Düzceliler, Silivri açıklarındaki 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından sokaklara döküldü. Bu durum, Düzce’nin hasarlı binalardan kurtulması ve kentsel dönüşümün öneminin acilen ele alınması gerekliliğini yine gündeme getirdi. Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, ‘Yorumlu-yorum’ programında, 1999 yılında yaşanan depremlerin üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen Düzce’deki riskli binaların hala yıkılmayı beklediğini hatırlatarak, “İstanbul’daki deprem, gerekli tedbirlerin alınmasının ne kadar acil olduğunu bir kez daha gösterdi. Can korkusu var ama bunun yanında, Suriyeliler de gitti, binalarda kimse kalmadı. Depreme karşı alınabilecek önlemleri öngörerek hareket etmeliyiz,” şeklinde konuştu.
Ünsal, ayrıca İstanbul Caddesi üzerindeki Zincirlikuyu İş Merkezi ve Kütüphane Projesi inşaatıyla ilgili yaşanan anlaşmazlık hakkında da yorumda bulundu. Kütüphane yapımına karşı çıkanları eleştiren Ünsal, bu kişilerin bilgiye sahip olmadığını vurgulayarak, “Çünkü hayatlarında sadece yeşil ve mor gördüler ve bundan sonra başka bir şey göremeyeceklerini düşünüyorum,” ifadelerini kullandı.
Düzce’de son günlerde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremi hatırlatan Ünsal, şehirdeki hasarlı ve kullanılmayan binaların artan tehlikesinin altını çizdi. “Düzce’de daha önce Suriyelilerin kaldığı riskli binalar vardı, fakat geçen süreçte yapılan çalışmalar ağır ilerledi. Yıkılması gereken birçok bina var; her defasında deprem olmasını bekliyoruz,” dedi.
Zincirlikuyu İş Merkezi ve Kütüphane Projesi hakkında yaşanan gecikmeleri ve bunun sebeplerini değerlendiren Ünsal, Düzce Belediyesi’nin astığı pankartın kamuoyunda tartışmalara yol açtığını belirtti. Ünsal, “Bu pankartta, bina sahiplerinin kütüphane yapılmasını istemediği gerekçesiyle projenin tamamlanamadığına dair bir ifade var. Burası ilim ve bilim için yapılacak, ve bu nedenle tartışmalara neden oldu,” ifadelerini kullandı.
Kütüphaneye karşı çıkan kesimlere sert eleştirilerde bulunan Ünsal, onlara olan karşıtlıklarını net bir dille ifade etti. “Bu işe karşı çıkanların cehaletini görmek üzücü. Eğer bu cehalet tartışılıyorsa, işin sonu gelmiştir. Ilim ve bilim yoksa, bu memlekette ilerlemenin mümkün olamayacağı aşikar,” şeklinde görüşlerini paylaştı.
Tüm bu gelişmeleri göz önünde bulundurarak, Düzce’nin geleceği için toplumsal duyarlılığın artırılması ve yapıların güvenli hale getirilmesi adına önemli adımlar atılması gerektiği gün yüzüne çıkmaktadır.
Bildirimler