Turizm sektörü açısından daha akılcı ve stratejik adımlar atılması gerektiği gerçeği gözler önünde. Şu anki çabalar mevcut olsa da, bunlar yeterli düzeyde değil.
Düzce’nin doğal güzellikleri oldukça zengin. Deniz, şelaleler, yaylalar; gelenlerin aşık olabileceği pek çok doğal unsur bulunmakta. Göllerimiz, mesire alanlarımız ve tarihi zenginliklerimiz konusundaki potansiyelimiz tartışılmaz. Ancak tanıtım konusunda, her seferinde bir adım geri kalmaya devam ediyoruz.
Bunun en çarpıcı örneği, yan komşumuz Bolu ile yaşanan kıyaslamalarda ortaya çıkıyor. Bolu, bizden nüfus bakımından daha az olmasına rağmen, İzzet Baysal gibi önemli bir değere sahip olarak, üniversite kenti kimliğini kullanarak her yıl daha fazla turisti kendine çekiyor.
Özellikle Abant, Gölcük ve Yedigöller gibi mekanlar Gelen ziyaretçilerin uğrak noktaları haline gelmişken, kış aylarında tercih edilen Kartalkaya ise geçen yılki yangın sonrası birçok tesisin kapısına kilit vurulmasıyla birlikte belirsizlik içinde. Bu durum, Kartalkaya’nın bir kayak merkezi olarak gelecekteki konumunu sorgulatıyor.
Düzce’nin doğal zenginlikleri birçok açıdan Bolu’yu geride bırakıyor olsa da, tesisleşme konusunda yetersiz kaldığımız için turizmin getirisinden en alt düzeyde faydalanabiliyoruz.
Yetkililerin durumu fark ettiğini belirtmekte fayda var. Geçmişte zor şartlarla yatırım yapmak isteyen siyasilerin daha sonra yaptıkları hataları kabul ettikleri biliniyor. Kardüz Yaylası’na ulaşım altyapısının gelmesi olumlu bir adım ancak bu bölgeye yönelik yatırım ilgisi hala yok denecek kadar az.
Şu ana kadar izlenen yöntemlerin yanlış veya eksik olduğu ortada. Özellikle şelalelere ve doğal güzelliklere ulaşım sağlayan yolların durumu oldukça kötüydü. Kimse bozuk yollar üzerinden bir doğa harikasını görmek için çile çekmek istemez.
Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün göreve gelmesiyle birlikte, turizm destinasyonlarına yönelik bir canlanma gözlemleniyor. Aydınpınar Şelalesi için önce bir özel yatırımcıyla anlaşma sağlanmaya çalışıldı fakat istenilen sonuçlar elde edilemeyince belediye şirketi devreye girdi. Şu anda, özellikle kalmak isteyen turistler için kurulan dome çadırlar, bölgenin cazibesini artıran unsurlar arasında.
Samandere Şelalesi’nde yapılan düzenlemeler ve Korugöl’deki projenin TÜRSAB iş birliği ile hayata geçirilmesi, Düzce’nin turizm imajını artırmaya yönelik başka adımları temsil ediyor.
Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erdoğan Bıyık da, turizmin kentin gelişimi için kritik bir unsur olduğunu düşünerek, Turizm Ofisi’ni hayata geçirdi. Ayrıca sosyal medya ve “Düzce’ye Gelsene” platformları ile genç ziyaretçileri hedefliyor.
Düzce Valisi Selçuk Aslan’ın turizm konusundaki destekleri herkes tarafından biliniyor.
Bu aşamada, doğru, yerinde ve geniş bir kitleye hitap eden tanıtım hamleleri yapılması elzem.
Fuar katılımları ve tanıtım organizasyonlarına katılmanın, gerçek bir ekonomik fayda sağlamadığının farkına varmamız şart.
Değerlerimizi yatırımcılara en iyi biçimde sunmak, öncelikli hedef olmalı.
Aziz Yıldırım’ın Topuk Yaylası üzerindeki etkisi gibi, tanınmış isimlerin ve markaların Düzce’ye çekilmesi, bölge için önemli katkılar sağlayacaktır.
Son olarak, kısa süre önce müjdesi verilen 5 yıldızlı Hampton By Hilton Otel yatırımı, şehrin turizm potansiyeline vizyon katacak bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Düzce, İstanbul ile Ankara arasında stratejik bir konuma sahip. Dört mevsim boyunca ziyaret edilebilecek rotaları ve alternatifleriyle, yılın her dönemine hitap etmeye
News
