DOLAR 38,6623 -0.02%
EURO 43,9292 0.27%
ALTIN 4.234,861,26
BITCOIN 38134342.34676%
Bolu
18°

PARÇALI BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Deprem Sonrası Psikolojik İlk Yardım Nasıl Olmalı?

Deprem Sonrası Psikolojik İlk Yardım Nasıl Olmalı?

ABONE OL
Nisan 24, 2025 17:18
Deprem Sonrası Psikolojik İlk Yardım Nasıl Olmalı?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından paylaşılan verilere göre, dün saat 12.49’da Marmara Denizi’nde Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu sarsıntının Düzce’de de hissedilmesiyle birlikte, bölge sakinleri yıkım korkusunu derinden yaşadı. Psikoloji Bilim Uzmanı ve Aile Danışmanı Elif Erbil, yaşanan bu tür afetlerin insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratmaması için öncelikle psikolojik ilk yardımın önemine dikkat çekti. Erbil, ailelere çocuklarına “ben senin yanındayım” hissini vermelerini tavsiye etti. “Travmanın ardından belirsizlikle birlikte güven kaybı yaşanır. Bu güveni tekrar oluşturmak için en çok ihtiyacımız olan bağ kurmaktır.” ifadelerini kullandı.

İstanbul’da meydana gelen bu deprem, 1999 yılındaki büyük felaketlerin ve 23 Kasım 2022’deki 5,9 büyüklüğündeki Gölyaka merkezli depremin ardından Düzceliler için tekrar korku dolu anların yaşanmasına sebep oldu. Silivri açıklarındaki sarsıntı, geçmiş travmaların hatırlanmasına yol açtı.

Elif Erbil, doğal afetler sonrası travma sonrası stres bozukluğu ile başa çıkma yöntemleri üzerine açıklamalar yaptı. Afet sonrası, travma geçiren kişilerin normal yaşantılarına dönmelerine destek olmak amacıyla ilk olarak fiziksel ihtiyaçlarının karşılanması ve ardından “umut kazandırılması” gerektiğini belirtti. Erbil, “Onlara güvende oldukları hissini vermeliyiz. Ümit dolu konuşmalar yapmak oldukça önemli.” şeklinde konuştu.

Erbil, duygusal ihtiyaçların karşılanmasının ve sosyal etkileşimin yeniden sağlanmasının önemli olduğunu belirtti. Afet mağdurlarıyla empati kurarak onların durumlarının dinlenmesi gerektiğini vurguladı. Ancak zarar gören kişilerin konuşmaya zorlanmaması gerektiğini de ifade etti. “Herkesin kendi algısı, ne taraftan baktığıyla ilgilidir. Sadece onları gözlemlemeliyiz; afete nasıl yaklaştıklarını anlamaya çalışalım.” dedi.

Çocuk ve ergenlerin afetler karşısında daha yoğun duygular hissedebileceğini dile getiren Erbil, “Kontrolün kaybolduğunu fark edebilirler ve belirsizlikle yüzleşmek zorunda kalabilirler. Bu süreçte anne ve babalarının tepkilerini gözlemleyerek şekillenirler.” dedi. Korku, kaygı ve öfke gibi duyguların ebeveynler tarafından fark edilmesi gerektiğini vurguladı. “Bu hisleri anlayıp tanımlayabilmek, kontrollü bir yaklaşım sergilememizi sağlar.” ifadesini kullandı.

Ailelere, çocuklarıyla sohbet etmeleri ve birlikte planlar yapmaları önerisinde bulunan Erbil, “Birlikte üstesinden geleceğiz” telkinlerinin önemine vurgu yaptı. Ergenler açısından ailesel ilişkilerin yanı sıra arkadaşlık ilişkilerinin de büyük bir değer taşıdığını belirtti. Ailelerin, çocuklara arkadaşlarıyla vakit geçirmeleri için fırsat tanınması gerektiğini ifade etti. “Çocuklar, en çok ihtiyaç duydukları şey olan sosyal bağlantıyı yeniden kazanmalıdır.” dedi.

Erbil, çocukların günlük rutinlerine dönmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, “Uyku düzenleri, yemek saatleri ve evdeki iş bölümleri gibi eski alışkanlıkların geri getirilmesi belirsizliği azaltacaktır.” şeklinde konuştu.

Ailelerin, çocuklarına “ben senin yanındayım” hissini vermeleri gerektiğini söyleyen Erbil, insanın tanıdık yüzlerle tekrar bağ kurmasının, güven duygusunun yeniden kazanılmasına katkı sağlayacağını kaydetti. “Fiziksel ve duygusal temas, güven duygusunu tekrar oluşturmak için önemlidir.” dedi.

Nilay Elverici


En az 10 karakter gerekli