HAFİF YAĞMUR
SABAHA KALAN SÜRE
Akçakoca’daki Göktepe ve Koçar köyleri etrafında, Devlet Su İşleri’nin veya yeni ismiyle Milli Emlak’ın mülkiyetinde bulunan dere kenarlarında, sel ve baskınlara karşı ağaç kesim ihalesi gerçekleştirildi.
İhale sonrasında Peker Orman Ürünleri isimli yüklenici firma saha çalışmalarına başladı. Milli Emlak Müdürlüğü, Devlet Su İşleri ve Orman İşletmesi’nden ekiplerle belirlenen alanda bir tespit yapıldı. Orman İşletmesi’ne ait olan bir mesire alanına da müdahale edilmesi konusunda firma yetkilisine uyarılar yapıldı; “Belirlenen alandan başka bir yere girme” denildi ve kesim yapılacak alanın sınırları net bir şekilde belirtildi.
Firma yetkilisi, köy muhtarlarıyla görüşmelere başladı ve kesim sürecine dair önerilerde bulunarak, köy sakinlerine odun yardımında bulunmayı planladı. Ancak bu aşamada tartışmalar yaşandı ve işin yargıya taşındığı öğrenildi. Kesim işlemleri başlamışken, orman alanından kesim yapıldığı belirlendi. Orman İşletmesi, bu duruma müdahale ederek, kesim işlemi sırasında muhtarların da devreye girmesiyle bazı gerginlikler yaşandı.
Firma sahibi, yaşanan olayın ardından kaymakamlığa suç duyurusunda bulundu. Kaymakamlık, muhatapları toplantıya çağırdı ama firma temsilcisi bu toplantıya katılmadı.
Daha sonra konu siyaset alanına da taşındı. İşletme sahibi, AK Parti Sakarya milletvekiline ulaşarak, sorununu aktardı. Milletvekili de Düzce milletvekili Ercan Öztürk’ü devreye sokarak durumu araştırdı. Ercan Öztürk’ün atanmış ve yerel yöneticilere “Gerekeni yapın” demesi, bazı çevrelerde eleştirildi. Ercan Bey’in samimiyetine dair bir kuşku yok, ama isminin olumsuz bir durumla birlikte anılmaması gerektiği vurgulandı.
Kaymakamlık, kesim ihalesini iptal etti. İddiaya göre, belirtilen alanın dışında ağaç kesimi yapılmıştı. Raporlama aşamasında Orman İşletmesi’nden yetkililer, kesilen ağaçların miktarını tespit etmeye çalışacak. Bu sırada Kaymakam Deniz Pişkin, durumu önleyerek güvenlik riskine karşı kesime müdahale etti.
Firma sahibi ise, ihale sürecinde muhtarlarla iletişim kurarak kendisine baskı yapıldığını iddia etti. Ancak bu süreçte asıl sorun, Milli Emlak’Tan kimin sorumlu olduğu ve duruma nasıl müdahale yapılması gerektiğidir. Yetkililerin durumu göz ardı etmesi dikkat çekici.
Ayrıca, önlemler alınırken, devletin bir temsilcisinin sahada bulunmaması, devlet otoritesinin sorgulanmasına sebep oldu. Devletin bu tür konularda etkin olması gerektiği ve problemin oluşumunu engellemesi gerektiği vurgulandı.
Düzce’de benzeri durumların yaşandığına dair örnekler de mevcut. Sel ve taşkın riskini azaltmak amacıyla yapılan çalışmalarda ise dikkatsizlikler gözlemleniyor. Hayati öneme sahip bu konularda devletin etkin bir kontrol mekanizması sağlaması gerekiyor.
Akçakoca’da yaşanan bu olay, devlet aklının nasıl uygulanması gerektiğini de gösteriyor. Kaymakam Deniz Pişkin’in duruşu ve devlet gücüne sahip çıkışı dikkatle izleniyor. Bu manzaralar, devletin malını ve vatandaşın haklarını koruma Noktasında ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor.
Hoşça kalın, dostça kalın, Allah’a emanet olun.
Bildirimler