CHP Düzce Milletvekili Talih Özcan, Akçakoca ilçesinde meydana geldiği öne sürülen ağaç katliamını gündeme taşıdı.
Özcan, konuya dair yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bugün, bir orman kıyımının yanı sıra, bir zihniyetin iflasını da açıkça görmekteyiz. Akçakoca Göktepe’de yaşanan, sıradan bir ağaç kesimi olmanın ötesinde bir durumdur. Bu, uzun yıllardır süregelen ‘beton uygarlığı’ anlayışının doğayı adım adım tehdit etmesinin en güncel örneğidir. Düzce Akçakoca Göktepe Köyü’nde, Sarma Deresi çevresinde gerçekleştirilen ağaç kesimlerinin, açıkça bir doğa kıyımı ve kamu zararı olduğunu belirtiyorum. Sarma Deresi çevresindeki ıslah çalışmaları için verilen izin, bir firmaya adeta ormanda ‘açık çek’ vermiştir. 3 metrelik sınır, 30 metreye kadar genişletilmiş ve yüzlerce ağaç yok olmuş, ekosistem tahrip edilmiştir. Ancak, bu ülkenin doğal zenginliklerinin, üç-beş müteahhidin çıkarı uğruna feda edileceğini düşünenler büyük bir yanılgı içindedir.”
ÖZLÜ’DEN TÜM İL BAŞKANLARINA ‘YAPICI YORUM’ TEŞEKKÜRÜ
Bu doğa kıyımına karşı halkın tepkisi büyüktü; köylülerimiz duruma müdahale ederek bu kesimlerin önüne geçmeyi başardılar. Ancak soru şu: Bu cesareti bu firmaya kim verdi? Bakanlık neden sessiz kaldı? Orman nizamnamesi yalnızca sembolik bir ifade mi? Bu nedenle, Zonguldak Milletvekilimiz Eylem Ertuğrul’a teşekkür ediyorum. Kendisi konuyu Meclis’e taşıyarak CHP’nin yalnızca bir muhalefet partisi değil, aynı zamanda halkın vicdanı olduğunu bir kez daha kanıtladı. Zonguldak’ın vekili Düzce’nin ağaçlarına sahip çıkıyorsa, bu bizim dayanışmamızın bir göstergesidir. CHP’li milletvekilleri, sadece kendi şehirlerinin değil, Türkiye’nin tamamının temsilcisidir. Siyasi sınırlarımız yok, halkımız var. Her CHP’li milletvekili, Türkiye’nin her karış toprağına sahip çıkan bir vekildir.
Bazı kesimlerce şahsıma yönelik “sessiz kaldı” eleştirileri gündeme getiriliyor. Olayın yaşandığı dönemde Dışişleri Komisyonu olarak yurtdışında resmi bir görevdeydim. Döndüğümde, konuyla ilgili tüm boyutlarıyla harekete geçtim. Ne yazık ki iktidar yandaşları, durumu fırsata çevirmeye çalışarak CHP içinde çatlak yaratmaya çalışan kötü niyetli kişilerdir. Birlikteliğimizi zayıflatmak, kendi çürümüş rant düzenlerini gizlemek için çamur atmaya çalışıyorlar. Fakat bilmiyorlar ki, biz zorlu anlarda birbirimize destek oluruz. Onların “talimatla konuşan” vekilleri varken, biz halkın çağrısıyla konuşur ve gücümüzü milletten alırız. Bu mücadeleler kişisel değil, ortak bir çabadır. Bugün Akçakoca’da kesilen ağaç, Akbelen’de direnen zeytinliklerle, Akyaka’da beton tehdidi altındaki ormanla aynı zihniyetin ürünüdür. Ve Kanal İstanbul, bu zihniyetin sembolü olacaktır!
Tarım ve Orman Bakanlığı’na milletimiz adına tekrar sormak istediğim hususlar var: Kesilen ağaçların yerine ne planlanmaktadır? Bölge imara mı açılmaktadır? Kaçak kesimlere karşı hangi caydırıcı önlemler alınmaktadır? Bilsinler ki, bu halk doğaya göz dikecek olanlara izin vermeye
News
