AÇIK
SABAHA KALAN SÜRE
ANKARA-BHA
Dışişleri Bakanlığı’ndan edinilen bilgilere göre, Suriye’deki Beşşar Esed rejiminin sona ermesiyle yeni bir dönem başlamış bulunuyor. Türkiye, bu süreçte Şam yönetimi ile iş birliği yapmaya elverişli bir konumda olduğunu ifade etti. Bakanlık kaynakları, Türkiye’nin Suriye halkına koşulsuz destek sunma kararlılığında olduğunu ve ülkenin güvenlik, siyasi geçiş ve yeniden inşa süreçlerinde etkin bir rol oynamaya devam edeceğini belirtti.
Yetkililer, Türkiye’nin bölgesel sahiplenme ilkesine dayalı olarak Suriye yönetimi ile diyalog halinde olduğunu ve bu sürecin yalnızca ikili ilişkilerle sınırlı kalmayıp, ABD gibi diğer küresel aktörlerle de yürütülen temaslarla güçlendirildiğini açıkladı. 9 Mart’taki Amman toplantısında, Türkiye, Suriye ve komşu ülkelerin dışişleri, savunma ve istihbarat yetkilileri bir araya gelerek, terörle mücadele için ortak operasyon merkezi kurulması konusunda anlaşmaya varmıştı.
Türkiye’nin, PKK ve ilgili gruplarla mücadelede kararlılığını sürdürdüğü ifade edilirken, Şam yönetimi ile “SDG” arasında imzalanan mutabakatın uygulanmasına destek verildiği vurgulandı. Bakanlık kaynakları, PKK’nın silah bırakmasını ve bölgede barış sürecine katkıda bulunacak adımlar atmasını beklediklerini, aksi takdirde örgütle ilgili mevcut durumun gözden geçirilebileceğini ifade etti.
Yeni Suriye Anayasası’nın, eşit vatandaşlık, inanç özgürlüğü ve etnik kapsayıcılık ilkeleri çerçevesinde şekillenmesi gerektiği ifade edildi. Türkiye’nin, hiçbir etnik veya inanç grubunun dışlanmasına izin vermeyeceği ve bu nedenle anayasal süreçleri dikkatle takip ettiği belirtildi.
ABD’nin Suriye’deki Esed yönetimine karşı yine de temkinli bir yaklaşım sergilediği, ancak güven artırıcı adımların beklentisiyle kısmi bir angajman sinyali verdiği kaydedildi. Türkiye’nin çabalarıyla ABD, AB ve İngiltere nezdinde bazı yaptırım muafiyetleri sağlandığı ve bu yaptırımların tamamen kaldırılmasına yönelik çalışmaların devam ettiği bildirildi.
Suriye’nin güneyinde askeri hareketliliğin azalması ve yeni orduya entegrasyon çalışmalarının başladığı aktarıldı. Ayrıca, ABD’nin askeri varlığını azaltma planları çerçevesinde, Suriye-Irak sınırında güvenlik ve iş birliği konularının önem kazandığı belirtildi. Bu süreç içinde olası provokasyonlara karşı dikkatli olunması gerektiği vurgulandı.
26 Nisan 2025’te düzenlenen “Kürt Birlik ve Tutumu” konferansında ortaya çıkan bazı söylemlerin Şam yönetimi tarafından mutabakata uygun bulunmadığı ifade edildi. Türkiye’nin de konferansta dile getirilen bazı ifadeleri temkinli bir biçimde değerlendirdiği bildirildi.
Türkiye, güvenlik başta olmak üzere Suriye’nin ihtiyaç duyduğu her alanda karşılıklı anlaşmalar temelinde destek vermeye hazır olduğunu vurguladı. Ayrıca, Suriye ile yürütülecek iş birliklerinin ülkenin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit etmemesi gerektiğine de dikkat çekildi.
Bildirimler