DOLAR 39,2875 -0.11%
EURO 44,7841 -0.54%
ALTIN 4.175,92-1,41
BITCOIN 41365330.51388%
Bolu
24°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

2025: Düzce’nin Geleceği İçin Yeni Bir Umut mu?

2025: Düzce’nin Geleceği İçin Yeni Bir Umut mu?

ABONE OL
Nisan 9, 2025 16:05
2025: Düzce’nin Geleceği İçin Yeni Bir Umut mu?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

2025 Düzce için kurtuluş olur mu?

Bu yazıya böyle başlamamın sebebini açıklamakta fayda var…

Düzce’nin, Türkiye’nin en kirli havasına sahip olduğu, yapılan araştırmalarla kanıtlanmış bir gerçek. Yani burada soluduğumuz oksijen değil, farklı bir tabirle ifade edecek olursak, zehir!

Tarafsız bir şekilde ‘su cenneti’ olduğumuz iddia edilse de, yaz-kış susuzluk sorunuyla mücadele etmek zorundayız. Sürekli olarak yenilenen su altyapısı için yapılan vaatler ve ‘Düzce’nin 50 yıllık geleceğini inşa ediyoruz’ gibi sözler, artık vatandaşı yormaktan başka bir işe yaramıyor. Yıllardır benzer sıkıntılar gündemde olmasına rağmen, birçok mahallede günlerdir musluklardan su akmamaktadır.

Düzce’nin bir başka büyük sıkıntısı ise çöp meselesi… 2014’e kadar çöpleri vahşi bir şekilde depolayan Düzce, bu durumdan ciddi bir çevre kirliliği ve estetik sorun yaşamaktaydı. İsmail Bayram döneminde, bu konuda atılan adımların temelleri aslında bir önceki başkan Mehmet Keleş döneminde atılmıştı. Hecinler mevkiinde, Düzce genelinde hizmet verecek bir Katı Atık Depolama Tesisi kurmak amacıyla ilk kazma vuruldu.

Mehmet Keleş’in ikinci döneminde açılışı gerçekleştirilen tesis, sürekli yaşanan koku ve sinek sorunları nedeniyle halkın tepkisini toplamıştı. Dönemin bakanı ve milletvekili Dr. Faruk Özlü, başkanlığa geldikten sonra, mevcut düzenlemeleri gözden geçirerek yeni bir düzenleme yapma gereği duydu. Düzce Katı Atık Birliği (DİKAB) ile bir firmanın iş birliğiyle geri dönüşüm özellikli yeni bir tesis kurulmuş olsa da, günümüzde bazı ilçelerde hâlâ vahşi depolama uygulamaları devam etmektedir ki bu durum Düzce’nin bu konuda notunun yeterli olmadığını göstermektedir.

Öte yandan, tarım ve turizm alanlarına yeterince önem verilmediği gerçeği de karşımıza çıkıyor. Düzce’nin verimli tarım arazileri, sanayiye açılması nedeniyle hem çevresel sorunlar yaratmakta hem de tarımsal faaliyetlerin geri planda kalmasına sebep olmaktadır. Devlet, tarıma yönelik projeler ve teşvikler sunmaya çalışsa da, çiftçilerin giderek fındıktan uzaklaşması, Düzce’deki tarım sorunlarının derinleştiğine işaret ediyor. Belediyelerin sunduğu ‘tarım akademileri’ ise, genelde az sayıda öğrencinin katıldığı etkinliklerden ibaret kalmakta ve etkili bir dönüşüm sağlayamamaktadır.

Düzce’nin Akçakoca’daki denizi, Konuralp’teki tarihi yapıları, Yığılca’daki büyük mağarası ve doğal güzellikleri, dört mevsim turizm açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Ancak valilik, belediye ve ticaret odası iş birliği ile yapılan tanıtım çabalarına rağmen, bu potansiyeli yeterince değerlendirememekteyiz. Düzce’nin ekonomik açısından canlılık kazanması beklenen fuar ve etkinliklerin sonuç vermemesi, turizm yatırımları konusunda hâlâ istenilen seviyeye ulaşılamadığını ortaya koymaktadır.

Kısacası; hava kirlenmiş, su sorunu hâlâ çözülememiş, çöp yönetimi karmaşık bir hal almış durumda… Sanayiye olan ilgi artarken, tarım arka planda kalıyor ve turizm ise istenen şekilde gelişmiyor.

Bu şehir bizim, ancak mevcut durum karşısında ne kadar sahip çıkıyoruz?

2025’in daha ‘yaşanabilir’ bir Düzce için bir uyanış olmasını temenni ederiz. Bu zamana kadar sorunların çözümü için yeterli çabayı göstermeyen yetkililer, memleketimizi öz

Nilay Elverici


En az 10 karakter gerekli