DOLAR 40,0524 0.03%
EURO 46,9853 -0.06%
ALTIN 4.243,95-0,14
BITCOIN 43466650.54054%
Bolu
25°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Türkiye Ekonomisi İçin Gergin Gelecek Senaryoları

Türkiye Ekonomisi İçin Gergin Gelecek Senaryoları

ABONE OL
Temmuz 5, 2025 14:02
Türkiye Ekonomisi İçin Gergin Gelecek Senaryoları
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir, katıldığı bir etkinlikte Türkiye’nin ekonomik durumu hakkında soruları yanıtladı.

Rusya-Ukrayna savaşının ardından, son haftalarda İsrail-İran arasında yaşanan gerilimlerin dünya ekonomisini etkilediğini belirten Özdemir, “Son iki haftada gerçekleşen gelişmeler, özellikle ABD’nin askeri müdahaleleriyle bölgedeki gerilimin derinleşmesine neden oldu. Bu durumu iki senaryo ile değerlendirmek mümkündür. Birinci senaryoya göre, ABD önceden Tahran’ı bilgilendirip gerekli hazırlıkları yapmış olduğu bir senaryo kurgulayabilir. Diğer senaryoda ise gerilimin doğal seyrinde tırmanması durumu söz konusu. Gerilimin biraz azaldığı bu süreçte yine de çelişkili açıklamalar ve faaliyetler devam ediyor. Ancak şu an için birinci senaryonun gerçekleştiğini düşünüyoruz. Bu, İsrail’in, İran’ın nükleer kapasitesini azaltma adına bir kazanım elde ettiğini gösteriyor. Diğer yandan İran, İsrail’in kendisini hedef aldığını iddia ediyor ve burada iki taraf için de kazançlar mevcut.” dedi.

Özdemir, gerilimlerin derinleşmemesi için umutlu olduğunu belirterek Türkiye’nin petrol fiyatlarının konu üzerinde önemli bir etkisi olduğunu ifade etti. “2023 yılında enerji ithalatımızın 93-94 milyar dolara yaklaşması, doğrudan etkilenme riskini artırıyor. Eğer gerilim daha da azalırsa petrol fiyatlarının 60 dolarlara kadar düşme ihtimali var.” açıklamasında bulundu.

Bu durumun Türkiye için yönetilebilir olduğuna dikkat çeken Özdemir, birinci senaryonun en azından daha az risk taşıdığını vurguladı.

Özdemir, dünya gündeminin ciddi bir gerilimle dolu olduğunu vurgulayarak, “Ateşkes anlaşmalarının varlığına rağmen, küresel barış koşullarının ciddi anlamda hasar gördüğünü belirtmek zorundayız. Orta vadede daha fazla gerilim yaşanabileceği öngörülüyor. Eğer bu durum ülkemizi aşar ve küresel bir kriz halini alırsa, daralan ekonomiler için daha yoğun bir stagflasyon riski ile karşı karşıya kalabiliriz. Ekonomimiz bu dönemde daha hassas bir yapıda. Bu nedenle alacağımız tedbirlerle ekonomimizi güçlendirmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Özdemir, bu yaşanan süreçlerin etkilerini azaltmak ve önlemek adına Türk iş dünyasının, ihracat pazarlarını çeşitlendirmesi gerektiğini dile getirdi. “Afrika ve Asya pazarlarına yönelmeliyiz. Türk Eximbank’ın, firmaları daha fazla korumak için siyasi risk sigortalarını yaygınlaştırması önemli. Ekonomimizin içinde bulunduğu kırılgan yapıya, bölgesel gerginlikleri de eklemek gerekir.” dedi.

Özdemir, enerji ve maliyet yönetimi konusunda ise lojistik maliyetlerinin toplamın önemli bir parçasını oluşturduğunu ifade etti. “Enerji fiyatları lojistiği etkiliyor. Jeopolitik gerilimlerden dolayı farklı ulaştırma yolları aramak zorunda kalabiliriz. Örneğin, İran Hürmüz Boğazını kapatmakla tehdit etti, bu durum enerji fiyatlarını etkileyebilir.” diye ekledi.

Özdemir, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) politikaları ve büyüme verileri hakkında da değerlendirmelerde bulundu. 2025’in ilk çeyreğinde %2 büyümenin gerçekleştiğini hatırlatarak, bu büyümenin büyük kısmının hane halkı harcamalarından kaynaklandığını belirtti. “Gerçek vekalet ve etkili bir büyüme söz konusu değil. Ülkemizde hedeflediğimiz büyüme oranları %4,5-5 arasında olmalı. Sıkı para politikaları nedeniyle büyümenin yavaşlaması beklenen bir durum değil.” dedi.

Özdemir, dünya genelinde finansmana erişimin zorla

Nilay Elverici

En az 10 karakter gerekli

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.